23 Kasım 2007 Cuma

L - Z Harfi Erkek isimlerinin Anlamları

--------------------------------- L ------------------------------------

LAÇİN: Bir cins şahin - Sarp, yalçın

LAMİ: Sert, çatık kaşlı veya Aslan

LATİF: Yumuşak, hoş, nazik

LEBİB: Akıllı, zeki

LEMA: Herşeye gücü yeten

LEMİ: Parlak, parıldayan

LEVENT: Eski deniz erlerine verilen ad

LOKMAN: Tarihteki en ünlü tabibin adı (Lokman Hekim)

LÜTFİ: Cennette ölümsüzlüğe kavuşan

LÜTFULLAH: Çok övülmüş,methedilmiş

LÜTFÜ: İyi muamele, güzellikle hoşlukla ilgili


------------------------------------ M --------------------------------------

MACİT: Şan, şeref sahibi - İyi ahlaklı

MAHİR: Usta, elinden her iş gelen

MAHMUT: Övgüye değer

MAHSUN: Güçlendirilmiş, güçlü

MAHZUN: Hüzünlü, duygulu, üzgün

MAKBUL: Alınan kabul olunan

MAKSUT: İstek, niyet, maksat - Varılmak istenen yer

MALİK: Sahip, efendi

MANÇO: Manda yavrusu

MANSUR: Yardım edilmiş - Allah'ın yardımıyla galip gelmiş

MAZHAR: Birşeyin göründüğü ortaya çıktığı yer

MAZLUM: Zulüm gören, zulmedilen kişi

MECİT: Çok ulu, yüce

MECNUN: Deli, aklı başında olmayan

MEDENİ: Uygar, şehirli - Terbiyeli, nazik

MEDET: Yardım eden

MEHMET: Aslı Arapçada Muhammed, çok övülmüş anlamında

MELİH: Güzel, şirin

MELİK: Hükümdar, han

MEMDUH: Övülmüş, övülmeye değer

MEMNUN: Minnet eden - Hoşnut, sevinçli

MENDERES: Ege bölgesinde bir ırmak adı

MENGÜ: Ölümsüz, ebedi

MENGÜÇ: Güçlü ben / Men + güç

MENSUR: Saçılmış, dağılmış - Ölçüsüz, uyaksız söz

MERİÇ: Ülkemizin Bulgaristan sınırındaki nehir

MERİH: Güneş sistemimizdeki 5. gezegen

MERT: Sözünün eri, sözünde duran

MESTAN: Savruk. Cüret sahibi

MESUT: Mutlu, bahtiyar

METE: Büyük Hun imparatoru

METİN: Sağlam, dayanıklı

MEVLÜT: Yeni doğmuş çocuk - Doğulan zaman

MİKAİL: Allaha en yakın olduğuna inanılan dört melekten birinin adı

MİRKELAM: Güzel, nazik konuşan

MİRZA: Hükümdar soyundan gelen

MİTHAT: Övme

MUAMMER: Uzun ömürlü, çok yaşayan

MUCİP: Gerektiren, gerektirici

MUHAMMED: Çok övülmüş, hamdedilmiş

MUHARREM: Din tarafından yasaklanan

MUHİP: Seven, sevişen

MUHİTTİN: Dini güçlendiren

MUHLİS: İnanç ve eylemlerinde içtenlikle davranan

MUHSİN: Sağlamlaştıran

MUHTAR: Dilediği şekilde hareket edebilen

MUHTEŞEM: Görkemli, gözkamaştırıcı

MUKBİL: Mutlu, bahtiyar

MUNİS: Sıcakkanlı sevimli

MURAT: Arzu, istek, dilek

MURATHAN: Arzulu hükümdar

MURTAZA: Mürteza- Seçkin seçilmiş

MUSA: Sudan gelmek anlamındadır. Bir peygamber adı

MUSTAFA: Temizlenmiş, saf hale getirilmiş

MUTİ: İyi kalpli, yumuşak başlı

MUTLU: Mesud, bahtiyar

MUTLUHAN: Mutluluğa erişmiş hükümdar

MUZAFFER: Zafer kazanan, galip gelen

MÜCAHİT: Savaşçı, Cihada katılan

MÜFİT: Faydalı, yararlı

MÜJDAT: İyi, müjdeli haberler

MÜKERREM: Yardımsever, ikram sever

MÜKREMİN: Konuksever, ikram sever

MÜMİN: İnanan, iman eden

MÜMTAZ: Seçkin, başkalarından ayrı tutulan

MÜNİR: Aydınlatan, ışık veren

MÜREN: Akarsu, dere, ırmak

MÜRSEL: Yollanmış, gönderilmiş olan

MÜRŞİT (D): İrşad eden, doğru yolu gösteren

MÜSLÜM: İslam dininden olan / Teslim olan

MÜŞFİK: Acıyan, şefkat gösteren

MÜŞTAK: Özleyen, göreceği gelen

--------------------------------------- N -----------------------------------

NABİ: Yüksek, yüce, haber veren

NACİ: Kurtulmuş, selamete kavuşmuş

NADİ: Bağıran, haykıran

NADİR: Ender, az bulunur, seyrek

NAFİ: Gelip geçen, etkili, sözü dinlenen

NAFİZ: İşleyen, içeriye giden, delip geçen işleyen

NAHİT (D): Venüs, Zühre yıldızı

NAİL: Ele geçiren, muradına eren

NAİM: Uyuyan, uykuda olan

NAMIK: Yazar, yazan kişi

NAMİ: Tanınmış, ünlü şöhretli

NASIR: Yardımcı, yardım eden

NASRETTİN: Dine yardımı dokunan

NASUH: Öğüt veren - Temiz

NASUHİ: Bozulmaz biçimde tövbe eden

NAŞİT (D): Şiir söyleyen, şiir okuyan

NAZIM: Düzenleyen, tanzim eden

NAZIR: Bakan, gözeten - Bakan, vekil

NAZİF: Temiz, güzel

NAZMİ: Vezinli, kafiyeli sözle ilgili/ Düzenli

NEBİ: Peygamber, Tanrı'nın buyruklarını kullara ileten

NECAT: Kurtuluş, selamet

NECATİ: Kurtuluşa ermek

NECDET: Güçlü ve korkusuz

NECİP: Soyu temiz, cömert

NECMETTİN: Din'in Yıldızı

NECMİ: Yıldızlarla ilgili , yıldızlara ait

NEDİM: Yakın dost, samimi arkadaş

NEDRET: Az bulunan, seyrek

NEHAR: Gündüz

NEJAT: Soy, asıl, hesap

NESİM: Hoşa giden hafif rüzgar

NEŞAT: Sevinç, neşe

NEŞET: Yetişme, meydana gelme

NEVZAT (D): Yeni doğmuş çocuk

NEYZEN: Ney çalan

NEZİH: Temiz, pak, seçkin

NEZİHİ: Temizlikle, saflıkla ilgili

NİHAT (D): Tabiat, huy

NİYAZİ: Yalvarma, yakarma

NİZAM: Sıra, dizi, düzen, kural

NİZAMETTİN: Düzenli, tertipli

NİZAMİ: Kurallara uygun, düzenle ilgili

NUH: Eski metinlerde rahat anlamında / Bir peygamber adı

NUMAN: Kan / gelincik

NURETTİN: Dinin ışığı, aydınlığı

NURİ: Işıklı, ışıktan geleni

NURKAN: Aydınlık, temiz soydan gelen

NURŞAT: Nura boğulmuş

NURTAÇ: Nurlu taç taşıyan

NUSRET (D): Tanrı yardımı

NUSRETTİN: Dinin üstünlüğü

NÜVİT: İyi haber, müjde

NÜZHET: Zevk, keyif, istek, tad

------------------------------------- O - Ö -----------------------------------

OFLAZ: Eksiksiz, tam - Gürbüz, yakışıklı - Becerikli - Eflatun

OGÜN: Belirli gün, bilinen, beklenen gün

OĞAN: Güçlü, kuvvetli

OĞUL: Erkek evlat - Kovandan çıkan arı topluluğu

OĞUR: Uğur - Samimi, içten

OĞUZ: Doğru ve iyi adam, sağlam, güçlü

OĞUZHAN: Oğuzların başı / Mete

OKAN: Anlama, öğrenme

OKAY: Beğenme, takdir etme

OKCAN: Hareketli, canı tez

OKER: Hızlı, hareketli

OKTAR: Ok taşıyıcı / Ok+dar (Bayraktargibi)

OKTAY: Çok hiddetli, kızgın

OLCAY: Şanslı, talihli

OLCAYTO: Bahtı açık, talihli

OLGUN: İşe yarar, ya da yeterli durumagelmiş

OMAÇ: Hedef, amaç

OMAY: Seçkin, seçilmiş

ONAT: İyi, güzel, düzgün, namuslu

ONAY: Uygun bulma

ONGAR: Kurtuluş

ONGUN: Tam - Verimli, bayındır - Kutlu, uğurlu - Gelişmiş, gürbüz

ONUR: Şeref, haysiyet, izzet-i nefs

ONURAL: Şan, şeref kazan

ONURALP: Saygıdeğer, aziz, yiğit

ONURHAN: Onurlu hükümdar

ORBAY: Ordu komutanı

ORÇUN: Ahlak, Töre

ORHAN: Kentin hakimi, yöneticisi

ORHUN: Eski bir Türk devleti, Asyada bir nehir

ORKUN: Or+khun (han) Kentin hanı

ORKUT: Kutlu kent

ORTAÇ: Tepe - Mirasçı - Veliaht

ORTUN: Ortanca kardeş

ORTUNÇ: Ateş renginde tunç

ORUÇ: Müslümanların yeme içmeden vs. uzaklaştıkları bir ibadet

OSMAN: Toy denilen, kazdan büyük bir kuşun yavrusu / Ateş gibi adam (Odman= Od +Man)

OYTUN: Beğenilen güzel yer / Kutsal

OZAN: Halk şairi

ÖCAL: Öc almaktan, intikal alan

ÖDÜL: Bir başarı ya da iyilik karşılığında verilen armağan

ÖGEDAY: Çok akıllı

ÖĞÜN: Yücel, gurur duy - Zaman, vakit - Kez, defa - Önde, ileride

ÖĞÜNÇ: Övünülecek şey

ÖĞÜT: Nasihat

ÖKER: Akıllı

ÖKKEŞ: Erkek örümcek - Bir dağın adı

ÖKMEN: Akıllı, zeki

ÖKTEM: Güçlü, onurlu

ÖKTEN: Akıllı, bilgili

ÖMER: Dirlik, canlılık yaşam gücü

ÖMÜR: Yaşayış, hayat

ÖNAL: Daima önde olmak

ÖNAY: Ayın ilk günlerindeki durumu, hilal

ÖNDER: Lider, yönetici, şef

ÖNEL: Bir şeyin tamamlanması için verilen süre, vade

ÖNER: Başta gelen - Yön - Sıra

ÖRSAN: Örs gibi sağlam adı olan

ÖRSEL: Örs gibi sağlam el

ÖVÜL: Kendini beğendir, övgü kazan

ÖVÜNÇ: Övünülecek şey

ÖYMEN: Evcimen, evine bağlı

ÖZAL: Özü kırmızı

ÖZALP: Özünde yiğit olan

ÖZAY: Özlü, özü ay gibi aydınlık olan

ÖZBEK: Yiğit, cesur - Bir Türk boyu

ÖZCAN: Candan, içten

ÖZDEMİR: Gerçek, özlü demir

ÖZDEN: Soyu temiz olan

ÖZEN: Dikkat, heves, itina

ÖZER: Özü er olan

ÖZGÜN: Orijinal, diğerlerine benzemeyen

ÖZGÜR: Serbest, hiçbir koşula bağlı olmayan

ÖZHAN: Han soyundan gelen

ÖZKAN: Temiz kan, soylu kişinin kanından gelen

ÖZMEN: Özü iyi, sağlam olan Aydınlık başlangıç

ÖZTÜRK: Soyu Türk olan

ÖZÜN: Hakkıyla kazanılmış ün

------------------------------- P - R --------------------------------------

PAKEL: Sezgi, anlayış, dikkat

PAKER: Sert, çatık kaşlı veya Aslan

PAKSOY: Allah'ın kulu

PALA: Kısa, geniş kiliç

PAMİR: Herşeye gücü yeten

PARS: Yırtıcı bir hayvan

PAŞA: Bir askeri ünvan / ağabey, erkek kardeş

PAYDAŞ: Dünya,

PAYİDAR: Doğruluk gösteren-Adaletli davranan

PEHLİVAN: Güreşçi

PEKCAN: Sıkı canlı, yufka yürekli olmayan

PEKER: Güçlü erkek

PERKER: Beyaz ay,dolunay

PERTEV: Dürüst,güvenilir

PEYAM: Mutlu,sevinçli gün

PEYAMİ: Haberle ilgili, haber veren

PEYKAN: Beyaz taç,gelin tacı

PEYMAN: Aydınlık gece

POLAT: Sertleştirilmiş , su verilmiş demir

POYRAZ: Kuzeydoğu yönünden esen rüzgar

POZAN: Candan,cana yakın

RACİ: Rica eden, dileyen

RAFET / REFET: Çok acıma

RAGIP: İçtenlikle isteyen, özleyen

RAHİM: Esirgeyen, acıyan

RAHMAN: Acıması bol olan

RAHMİ: Koruyan, esirgeyen

RAİF: Acıyan, esirgeyen

RAKIM: Yazan

RAMAZAN: Kameri yılın 9. ayı

RAMİ: Atıcı, mermi atan

RAMİZ: Remz eden, işaretleyen

RASİM: Resmeden, resim çizen

RASİN: Beyaz ay,dolunay

RAŞİT (D): Doğruyola giden

RAUF: Çok acıyan, esirgeyen

RECAİ: Umma, dileme

RECEP: Heybetli, azametli, saygı değer

REFET: Çok acıma

REFİĞ: Din uğruna çalışan

REFİK: Arkadaş, yoldaş, ortaklık

REHA: Kurtulma

REMZİ: İşaret ve gizliliğe ait

RENAN: Kızıl kan

RESUL: Haber getiren

REŞAT: Aklın gerektirdiğini yapan

REŞİT (D): Akıllı, iyi davranan

RIDVAN: Cennetin kapıcısı olan melek

RIFAT: Yükseklik, yüksek rütbei

RIFKI: Yumuşaklıkla, sükunetle ilgili

RIZA: Hoşnutluk, memnunluk

RUHİ: Ruhla ilgili

RUŞEN: Aydın, parlak

RÜÇHAN: Orta Asya'da Tanrı dağı,bir Türk boyu

RÜKNETTİN: Bir şeyin temeli / Dinin temeli

RÜSTEM: Ünlü Fars pehlivanının adı

RÜŞTÜ: Ergin, olgun

--------------------------------------- Ş -S -----------------------------

SAADETTİN: Dinin uğurlu, kutlu kişisi

SABAH: Günün başlangıcı

SABAHATTİN: Güzellik

SABİR: Sabreden, katlanan

SABİT: Yerinde duran kımıldamayan

SABRİ: Sabırla ilgili

SACİT (D): Secdeye varan, ibadet eden

SADETTİN: Kutluluk, saadete erme, mübarek olma

SADIK: İçten bağlı, gerçek dost

SADRİ: Anaya göre çocuk

SADULLAH: Allah'ın talihli kıldığı

SADUN: Yıldız bilimine göre, uğurlu olan

SAFA: Saflık berraklık, gönül rahatlığı

SAFFET: Saflık, temizlik

SAFİ: Katıksız, ayırt edilmiş

SAİM: Oruç tutan, oruçlu

SAİT (D): Kutlu, cennetlik

SAKIP: Delen, delik açan - Çok parlak

SAKİN: Uslu, kendi halinde - Bir yerde yerleşmiş, oturan

SALİH: İyi, yararlı, yetkili

SALİM: Eksiksiz, sağ, sağlam

SALTUK: Hiç bir koşul ve denetime bağlı olmayan

SAMET (D): Sonsuz, ebedi

SAMİ: İşiten, dinleyen

SAMİH: Cömert, eli açık

SAMİM: Bir şeyin merkezi

SANBERK: Gücüyle tanınmış

SANCAR: Kısa kama - Saplar, batırır

SANER: Ünlü, tanınmış

SANVER: Adın duyulsun, ünlen

SARGIN: Candan, içten

SARP: Dik geçilmesi ve çıkılması güç

SARPER: Sert, güçlü

SARUHAN: Eski bir Türk beyi

SAVAŞ: İki ya da daha çok tarafın vuruşması , kavgası

SAYHAN: Adaletli hükümdar

SAZAK: Kuvvetli ve soğuk rüzgar - Bataklık, sazlık - Kaynak, pınar

SEÇKİN: Seçilmiş olan

SEDAT: Doğruluk, haklılık

SEFA: Gönül rahatlığı, rahatlık - Eğlence

SEFA /SAFA: Saflık berraklık

SEFER: Yolculuk, savaş hali

SEHA: Eli açık, cömert

SELAHATTİN: Dinine bağlı

SELAMİ: Barış ve rahatlıkla ilgili

SELCAN: Coşkun, taşkın

SELÇUK: Sel gibi akan

SELİM: İyileşmesi kolay hastalık

SELMAN: Barış içinde, huzurlu

SEMİH: Bol, cömert gönüllü

SENİH: Yüce, yüksek

SERALP: Baş yiğit

SERBÜLENT: Önde gelen, üstün

SERCAN: Canların özü, canın başı

SERDAR: Askerin başı, komutan

SERGEN: Raf, bir şeylerin dizili olduğu yer

SERHAN: Hanların başı

SERHAT: Sınır - İki devlet arasındaki sınır

SERKAN: Serhan / baş han , ser + kan,

SERKUT: Mutlu, talihli

SERMET: Öncesiz ve sonrasız

SERTAÇ: Baştacı

SERTER: Sert + Er, sert erkek

SERVER: Bir topluluğun en ileri geleni, baş, şef, reis

SERVET: Para mal mülk

SEYFETTİN: Dinin kılıcı, koruyucusu

SEYFİ: Kılıç gibi - Askerlikle ilgili

SEYHAN: Çukurova'da bir akarsu

SEYİT: Efendi, bey

SEZAİ: Uygun, yaraşır

SEZER: Sezgisi güçlü olan

SEZGİN: Sezme yeteneği olan, duygulu, anlayışlı

SIDDIK: Çok içten ve doğru kimse

SITKI: Yalan söylemeyen, dürüst

SİMAVİ: Yüzle, çehreyle ilgili

SİNA: İlaç yapılan bir tür bitki

SİNAN: Süngü ve mızrak gibi şeylerin sivriucu

SİPAHİ: Tımar sahibi asker

SONER: Son erkek , son yardımı yapan

SONGUR: Şahin - Ağır, hantal

SOYSAL: Uygar

SÖKMEN: Yiğitlere veilen san

SÖNMEZ: Sürekli yanan, sönmeyen

Suat (d): Mutlu, mutlulukla ilgili

SUAVİ: Zorluklara dayanan

SUAY: Suya vuran ay ışığı gibi ışıltılı

SUPHİ: Sabahla, aydınlıkla ilgili

SÜLEYMAN: Davud peygamberin oğlu

SÜMER: Bugünkü Irak'ta kurulan eski bir uygarlığın adı

SÜREYYA: Ülker yıldız takımı

SÜRURİ: Sevinçli, sevinçle ilgili

ŞABAN: Kameri yılın 8. ayı

ŞADİ: Sevinç, neşe, mutluluk

ŞAFAK: Güneş doğmadan az önce, ufuktaki aydınlık

ŞAHAP (B): Ateş, alev parçası

ŞAHİN: Bir tür yırtıcı kuş

ŞAHZAT: Sevilen, sayılan kişi

ŞAİR: Şiir yazan, ozan

ŞAKİR: Şükreden, nankörlük etmeyen

ŞAMİL: Kapsayan, içine alan

ŞANSAL: Niteliklerinle ünlen, tanın

ŞANVER: İyi niteliklerin bilinsin, duyulsun

ŞARIK: Parlak, parlayan

ŞECAATTİN: Yüreklilik, yiğitlit

ŞEFİK: Şefkatli

ŞEHMUZ: Hükümdar soyundan gelen

ŞEHZADE: Hükümdar oğlu

ŞEMSETTİN: Dinin güneşi

ŞENEL: Neşelen, mutlu ol

ŞENER: Şen erkek

ŞENOL: Neşeli ol anlamında

ŞENSOY: Neşeli, mutlu soydan gelen

ŞENTÜRK: Neşeli Türk

ŞERAFETTİN: Dinlerin en şereflisi

ŞEREF: Onur. Manen yüksek ve erdemli olmak

ŞERİF: Kutsal, mübarek

ŞEVKET: Ululuk, yücelik, kudret ve kuvvetlilik

ŞEVKİ: Şevk, keyif, istekle ilgili

ŞİNASİ: Tanıyış, tanımakla ilgili

ŞÜKRÜ: Şükretme, hoşnut olma

------------------------------- T ---------------------------------

TACETTİN: Taca ait

TACİ: Taç ile ilgili

TAÇKIN: Gurur

TAHİR: Pak, temiz

TAHSİN: Beğenip, alkışlanan, kale gibi sağlam

TAKİ: Günahtan kaçınan, dinine bağlı

TALAT: Yüz, surat, çehre

TALAY: Deniz, büyük nehir

TALİP: İstekli, isteyen, talep eden

TAMAY: Dolunay

TAMER: Tam erkek

TAN: Şafak vakti

TANAY: Şafak ve ayın birarada olması

TANBERK: Şafak çizgisi - Parlayan şimşek

TANER: Aydınlık erkek

TANJU: Türk imparatorlarına Çinlilerce verilen ad

TANKUT: Kutlu aydınlık

TANSEL: Aydınlığa ait, sabahla ilgili

TARHAN: Oğuzlarda demirci ustası - Tüccarlar - Han ve komutan ünvanı

TARIK: Sabah yıldızı

TARKAN: Eski Türk adı / Dağınık

TAŞKIN: Taşmış durumda olan, aşırı

TAYFUN: Çok zorlu bir fırtına

TAYFUR: Küçük bir kuş türü

TAYGUN: Çocuk, torun

TAYLAN: Uzun boylu

TAYYAR: Uçan, uçucu

TAYYİB (P): İyi, hoş çok temiz

TEKCAN: Değerli, eşsiz

TEKİN: Uğurlu

TEMEL: Kök, esas, dayanak

TEOMAN: Oğuz Han'ın Babasının adı

TERCAN: Genç, delikanlı - Kırmızı buğday

TEVFİK: Allah'ın yardımı, uygunlaştırma,başarı

TEZALP: Çabuk, hızlı yiğit TEZCAN Telaşlı, heyecanlı

TEZCAN: Canı tez olan

TEZKAN: Kanı kaynayan, heyecanlı

TINAZ: Ot ya da saman yığını

TİMUÇİN: Türk Moğol imparatoru Cengiz Han'ın asıl adı

TİMUR: Demir'in eski Türkçe'deki yazılışı

TOKCAN: Gönlü Tok

TOKER: Gözü, gönlü tok

TOKTAMIŞ: Bir yerde yerleşik oturan

TOLGA: Bir tür savaş başlığı, kask

TOLUNAY: Dolunay

TONGUÇ: En büyük çocuk

TOPRAK: Yer kabuğunun yüzey bölümü

TOYGAR: Çayır kuşu

TUFAN: Şiddetli, sürekli yağmur ve getirdiği su baskını

TUGAY: İki alaydan oluşan askeri birlik

TUĞRUL: Güçlü bir masal kuşu

TUNA: Avrupa'da bir nehir

TUNCA: Tunç gibi / Meriç nehrinin bir kolu

TUNCAY: Tunç renkli ay

TUNCEL: Tunç gibi el

TUNCER: Tunç gibi er

TUNÇ: Bakır, çinko ve kalay karışımı bir maden

TURAÇ: Bir tür küçük av kuşu

TURAN: Dünyadaki tüm Türklerin yaşayacağına inanılan ülke

TURGAY: Çayırkuşu / Toygar

TURGUT: Oturulacak yer, belde

TURHAN: Soylu seçkin

TÜMAY: Dolunay

TÜRKAY: Ay gibi parlayan Türk

TÜRKER: Türk erkeği

TÜRKEŞ: Orhun yazıtlarında adı geçen bir kahraman

---------------------------------------U - ü -------------------------------------

UÇAR: Sezgi, anlayış, dikkat

UÇHAN: Sert, çatık kaşlı veya Aslan

UÇKAN: Allah'ın kulu

UFUK: Yerle göğün birleşmiş gibi göründüğü sınır

UĞUR: İyilik müjdesi, nesnelerde varolduğuna inanılan iyilik kaynağı

UĞURALP: Dünya,varlık

UĞURCAN: Doğruluk gösteren-Adaletli davranan

ULAÇ: Cennette ölümsüzlüğe kavuşan

ULAŞ: Çok övülmüş,methedilmiş

ULUÇ: Büyük Türk Denizcisinin adı (Uluç Ali Paşa)

ULUNAY: Dürüst,güvenilir

ULVİ: Yüce, yüksek

UMUR: Görgü, tecrübe

UMUT: Ummak, beklemek, ümit etmek

URAL: Aydınlık gece

UTKAN: Din uğruna çalışan

UTKU: Zafer, üstünlük sağlama, yenme

UYGUR: Şanı şerefi en yüksek olan

UZAY: Sonsuz boşluk

UZEL: Sevdalı,aşık

UZER: Kahraman,cesur,savaşçı

ÜLGEN: Yüce, ulu - İyilik tanrısı

ÜLKEM: Yurdum, vatanım

ÜLKER: Boğa burcunda yedi yıldızdan biri

ÜMİT: Umut / Ummak, beklemek, ümit etmek

ÜNAL: Ün almakla ilgili

ÜNALP: Tanınmış, ünlü yiğit

ÜNAY: Ay gibi tanınmış, ünlü

ÜNER: Tanınmış, ünlü

ÜNKAN: Tanınmış soydan gelen

ÜNSAL: Adın duyulsun, ünlen

ÜNVERDİ: Adını duyuran, tanınan

ÜSTAY: Ay gibi yüce, yüksek

ÜSTER: Baş yiğit

ÜZEYİR: Kur'an da adı geçen bir kişi

------------------------------------- V - Y - Z -----------------------------------

VAFİT: Elçi, temsilci

VAHAP: Çok bağışlayan, bol ihsan edici

VAHDET: Bir ve tek olma

VAHDİ: Bir ve tek olmayla ilgili

VAHİT: Tek, yalnız

VAKUR: Ağırbaşlı, temkinli

VAROL: Var olmakla ilgili / yüceltme ünlemi

VASFİ: Nitelikle ilgili

VECDİ: Coşkunlukla, vecd ile ilgili

VECİHİ: Soylu, asil

VEDAT: Dostluk, sevme, sevgi

VEFA: Sözde durma

VEFİ: Vefalı, bağlı - Tam, mükemmel

VEFİK: Yoldaş, aynı fikirde olan

VEHBİ: Tanrı vergisi

VELİ: Sahip, eren, ermiş

VELİT: Yeni doğmuş çocuk

VEYSEL: Kurt

VEYSİ: Yoksul, muhtaç

VOLKAN: Yanardağ

VURAL: Vurup almakla ilgili

YAĞIZ: Esmer - Doru - Yiğit

YAHYA: Meryem Ana'nın amcasının oğlu olduğu söylenen bir peygamber

YAKUP (B): Bir Peygamber adı

YAKUT: Parlak kırmızı, değerli taş

YALAZ: Alev - Bayrak

YALÇIN: Sarp ve dik

YALIM: Alev, ateş uzantısı

YALIN: Sade, çıplak, katışıksız

YALINAY: Ayın en güzel, sade görünümü

YALMAN: Kılıç, kama gibi şeylerin ucu - Sarp, dik

YAMAÇ: Dağın ya da tepenin bir yanı - Karşı - Yan, yakın

YAMAN: Güç etki ve beceriklilik sahibi

YASİN: Kuran-ı Kerimde bir surenin adı

YAŞAR: Yaşayan, yaşamakla ilgili

YAVUZ: Yaman, pek sert

YAZGAN: Yazar, yazıcı

YEKTA: Tek, eşsiz

YENAL: Galip gel, kazan

YENER: Üstün gelen, kazanan

YETKİN: Olgunlaşmış, kemale ermiş

YILDIRAY: Ayla ilgili / yıldır yıldır parlamak ay gibi

YILDIRIM: Buluttan buluta ya da yere elektrik boşalması

YILMAZ: Korkusuz, yılmayan

YİĞİT: Güçlü, cesur

YORDAM: Rehber, kılavuz - Beceri - Anlayış, davranış - Kural, yöntem

YUNUS: Bir takım yıldızının adı / Denizde yaşayan bir memeli türü

YURDAER: Yurdu için doğmuş

YURDAKUL: Yurdu için canını veren

YURTCAN: Yurduna canını veren

YUSUF: Eklenecek, ilave edilecek

YÜCEL: Yücelmiş olan

YÜKSEL: Manevi anlamda yükselmek, yücelmek

YADİGAR: Bir kimseyi ya da olayı hatırlatan şey veya kişi YAĞIN Yağmur - Yiğit

ZAFER: Savaş ve uğraşla elde edilen başarı, sonuç

ZAHİR: Parlak yıldız

ZAHİT: Günahtan kaçınan

ZEKAİ: Akılla, zeka ile ilgili

ZEKERİYA: Erkek

ZEKİ: Akıllı olan

ZEYCAN: Candan, cana yakın

ZEYNEL: Zenelabidin'in kısaltılmışı

ZİHNİ: Zihnin gücüyle, kavrayışla ilgili

ZİKRİ: Zikirle, ayinle, ilgili, zikreden

ZİRVE: Doruk, tepe noktası

ZİYA: Aydınlık, ışık

ZORLU: Güçlü, tuttuğunu koparan

ZÜHTÜ: Her türlü zevke karşı koyup kendini ibadete veren

-----------------------------------------------------------------------------

Hiç yorum yok: